Site rengi

Tasarım

Geniş
Kutulu
Vatandaşa Hizmet

Göçmenlerin Boşnak annesi: Zemira Gorinjac

BOSNA HERSEK’İN BİHAÇ ŞEHRİNDE YAŞAYAN HAYIRSEVER ZEMİRA GORİNJAC, KAMP DIŞINDA METRUK BİNALARDA KALAN GÖÇMENLER İÇİN YARDIM TOPLAYARAK YILLARDIR ONLARIN TEMEL İHTİYAÇLARINI GİDERİYOR. GÖÇMENLER İSE YARDIM ELİNİ EKSİK ETMEYEN GORİNJAC’A “ANNE” DİYE HİTAP EDİYOR.

Bosna Hersek’in Bihaç şehrinde yaşayan hayırsever Zemira Gorinjac, kamp dışında metruk binalarda kalan göçmenler için yardım toplayarak yıllardır onların temel ihtiyaçlarını gideriyor. Göçmenler ise yardım elini eksik etmeyen Gorinjac’a “anne” diye hitap ediyor.

Balkanlardan Avrupa’ya geçmeye çalışan göçmenlerin uğrak yeri olan Bosna Hersek’in Bihaç kentinde kamplarda kalan göçmenlerin yanında kamp dışında kalan göçmenler de bulunuyor. Uzun yıllardır yardım çalışmaları yürüten Bosnalı Zemira Gorinjac ise o göçmenlere annelik yapıyor. Kampların dışında yardımların en az ulaştığı göçmenlerle ilgilenen hayırsever Gorinjac, metruk binalarda yaşayan göçmenlere odun ve gıda gibi temel ihtiyaçların ulaşması için yardım topluyor. Kendilerinden yardım elini eksik etmeyen Gorinjac’a göçmenler de “anne” diye hitap ediyor.

Sosyal hizmetler eğitimi alan, Solidarnost (Dayanışma) Derneğinin 10 yıldır başkanlığını yürüten 2 çocuk annesi Gorinjac, sivil toplum kuruluşları macerasının 2006 yılında başladığını belirterek Filistin’e yardımda bulunduğunu, Afrika dahil farklı ülkelere yardım amaçlı gittiğini ifade etti. Gorinjac, “Savaşlar ve global değişimlerle beraber göç dalgaları Balkanlara doğru hareket ettiğinde ben önce Makedonya’ya sonra da birçok kez Sırbistan’a gittim. Sonra yolların değişmesiyle göçmenler Bosna’ya geldiğinde yine onlara yardıma hazırdık. O zamandan beri onlara yardım etmeye devam ediyoruz” dedi.

Bu organizasyonda 10 senedir gönüllük esasıyla çalıştıklarını dile getiren Gorinjac, “Kimse para almıyor yaptığı iş için. Bu şekilde anlaştık. Benim aracım organizasyonun aracı, evim ofisi. Birileri de buraya yardım yapıyor ve bu iş yürümeye devam ediyor. Annem bu derin hassasiyetin benim küçükken de içimde olduğunu söylemişti. Daha küçük bir kızken hayalim Afrika’ya gidip oradaki aç insanlara yardım etmekti, o hayalimi de 2012’de gerçekleştirmiş oldum. Bu ihtiyaçları olan insanlar için sosyal hizmetler eğitimi aldım” diye konuştu.

Gorinjac, “Filistin’e yardım eden Amerikalı Raciel Corry, İtalyan Vittorio Arrigoni, Tom Hansen gibi insanlığın gücünü gösteren insanlar bana hala ilham ve umut veriyorlar. Burada da buluyorum böyle göçmenlere yardım eden yürekli insanları. Bu insanları görünce, tanışınca onlarla ben de bu global iyilik gücünün bir parçası olmak ve organizasyonumu da o yönde ileterek dünyayı daha güzel bir yer yapmak için çaba sarf eden bu insanların yanında olmak istiyoruz. Bu konuda Bosna gibi hassas ve özel bir yerde tekiz diyebilirim” ifadelerini kullandı.

“Şu anda göçmenlerin durumu oldukça zor Bosna’da” diyen hayırsever Gorinjac, “Burada göçmenler diyor ki, Bosna’da insanlar iyi ama imkanlar çok kötü. Ama Lipa kampında olanlardan sonra temel ihtiyaçlarını karşılamada şimdilik problemleri yok. Lipa’dan sonra uluslararası organizasyonlar büyük miktarda yardım gönderdiler, ama büyük ihtimalle o da bir süre sonra durur. Bu yardımlar yiyecek, giyecek ve temel ihtiyaçlar bazında” dedi.

“Avrupa Birliği ülkelerine geçmeye çalışıyorlar, oralarda onları bekleyen yakınları var”

Havaların düzelmesi ile göçmenlerin sınırları geçmek için yeni girişimlerde bulunmaya başlayacağını ifade eden Gorinjac, “Asıl orada ihtiyaçlar ortaya çıkacak. Şu anda onlar soğuk olduğu için dinleniyorlar. Yoksa dağlık alanları kullanarak sınırları geçip Avrupa Birliği ülkelerine geçmeye çalışıyorlar. Bu süreçte Saraybosna’dalar. Havalar ısınır ısınmaz yola çıkacaklar. Büyük ihtimalle Hırvatistan sınırında polisler de onları bekleyecek. Bu onların hedefi. Hepsinin oralarda onları bekleyen yakınları var. Planları bu” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’yi severler, çalışıp ailelerine para gönderebiliyorlardı”

Gorinjac, “Büyük bir baskı altındalar, uzun zamandır buradalar. Hatta bazıları 3 yıldır Bosna’dalar, çok uzun bir yol geldiler. Gitmek istedikleri yere ulaşamıyorlar. Burada da ne çalışabiliyorlar ne de maddi destek alabiliyorlar. Yolları üzerindeki her devlette çalışma ve hayatlarını devam ettirme imkanı bulabiliyorlardı. Türkiye’yi mesela bu yüzden severler, çalışıp ailelerine para gönderebiliyorlardı” şeklinde konuştu.

“Göçmen karşıtı tavır alan bir grup oluştu, hatta bizi de tehdit ettiler”

Bosna halkı ile göçmenlerin ilişkisinin Bosnalıların geçirdiği savaş nedeniyle çok güzel başladığını dile getiren Gorinjac, “Daha sonra medyanın yönlendirmesi ve devletin tavrının değişmesiyle göçmen karşıtı tavır alan bir grup oluştu, hatta bizi de tehdit ettiler. Bu zorlu süreç ve baskı içinde yardım alamayan göçmenler bazen hırsızlık yaptılar, bu da onların öngörülerini gerçekleştirdi. Daha sonra medyanın da pozitif yaklaşımıyla devletin ve halkın tavırları yumuşadı” dedi.

“Gecenin bir vakti 50 göçmenle beraberim”

Gorinjac, “Biliyorsunuz insanlar hiç karşılaşmadıkları bir şeylerden korkarlar. Yüz yüze geldiğinizde bu bambaşkadır. Ben senelerdir onlarla çalışıyorum. Gecenin bir vakti 50 göçmenle beraberim. Hiçbir şekilde bana çirkin bir hareket ya da bakış göstermediler. Halkımız hassas onlara karşı” dedi.

“Onları ben ümmetin çocukları diye adlandırıyorum, onlar öyleler” diyen Gorinjac, “Bu ümmet kanıyor, yanıyor bu gençler. Hayatlarına bir küçücük umutla devam etmek için yola çıkmışlar. Benim de çocuklarım var. Nasıl zor olduğunu biliyorum. Onların neler geçirdiğini biliyorum. Bir sürü genç, ailesi olmaksızın geliyor, yetim ya da öksüz ama ailesi olanların da duası bana ulaşıyor” diye konuştu.

“Ailelerine ’burada bizim annemiz var, merak etmeyin’ diyorlar”

Gorinjac, “Ailelerine ’burada bizim annemiz var, merak etmeyin’ diyorlar. Beni en çok üzen şeylerden biri eğitimlerini bölüp yola çıkıyorlar. Yıllar süren bu yolculuğun sonunda en alt seviye fiziksel işler onları bekliyor, eğitimlerine devam edemeyecekler. Ama yine de evde bıraktıklarından çok daha iyi imkanlar onları bekliyor olacak, birçok insan bunu anlamasa da. Onlar bana diyorlar ki İtalya’da alacağım yevmiye benim Pakistan’da çalıştığım aylığıma eşit” dedi.

“Belgelerimiz olunca gelip göreceğiz seni anne diyorlar”

Göçmenlerin çoğunlukla gittikleri yerden kendisine haber verdiklerini ifade eden Gorinjac, “Belgelerimiz olunca gelip göreceğiz seni anne diyorlar. Bosna’nın yardımsever güzel insanlarını özledik diyorlar. Onlar her şeylerini benimle paylaşıyorlar. Çünkü onlara anne sevgisiyle eğiliyorum. Ama bazen onlara kızıp neden böyle diyorum. Onlar da dinliyor ve saygı gösteriyorlar” diyerek göçmenlerle olan samimi ilişkisini anlattı.

“Türkiyeli organizasyonlar geliyorlar yardım ediyorlar”

Göçmenlerin ne yediklerini ve yiyeceklerini takip ettiğini belirten Gorinjac, “Bu konuda bize bağış yapan insanlara da çok müteşekkirim ki buradaki göçmenlere bu kadar da olsun imkan sağladıkları için. Şu anda buraya yoğun destek var Avrupa’dan İtalya’dan, Avusturya’dan. Türkiyeli organizasyonlar geliyorlar, yardım ediyorlar. Yardım edilecek bir sürü yer var, Allaha şükür ki insanlar bilinçliler ve yardım ediyorlar” dedi.

Göçmenlerden Ukraynalı Helena K., 20 yıldan fazla Hollanda’da yaşadığını ifade ederek, “Hayatımın çoğunu orada geçirdim. Ama iznim yoktu, onlar da beni sınır dışı etti. Şimdi tekrar Hollanda’ya dönmek için çalışıyorum. 7 aydır burada yasıyorum. Daha önce Borici kampında yaşıyordum. Göçmenlerin hayatı çok zor, yıkık dökük evlerde soğukta ısıtma ya da su olmadan yaşıyorlar. Bilemiyorum belki bu aksam sıcaklık eksi 8 derece olacak” dedi.

“Zemira bizim annemiz gibi. Ona anne diyoruz”

Geceyi bir evde geçirdiğini, gündüz ise metruk binada olduğunu dile getiren Helena K., “Burada onlarla beraberim. Daha önce kaldığım kamptan beni attılar. Kamp dışındaki göçmenlere yardım ettiğim için attılar. Ben Hollanda’ya geri dönmek istiyorum. İki defa denedim bunu ama başaramadım. Hırvatistan polisi geri gönderdi beni. Eylül ayında bileğimi kırdım. Olması gerektiği gibi düzelmedi. O yüzden düzelinceye kadar bekleyip sonra yine deneyeceğim. Zemira bizim annemiz gibi, bizimle ilgileniyor. Ona anne diyoruz. Son dönemlerde daha iyi durumdayız, polis bize kötü davranmıyor” diye konuştu.

“Türkiye üzerinden geldim. Orada kalacak yer ve çalışma imkanı vardı, ailemize para gönderebiliyorduk”

Afganistanlı Rahimullah ise, “Bir yıldır buradayım. 11 defa sınırı geçmeyi denedim, başaramadım, tekrar deneyeceğim. Buraya Türkiye üzerinden geldim. Orada imkanlar farklıydı. Kalacak yer ve çalışma imkanı vardı, ailemize para gönderebiliyorduk. Kalmak için de yerler vardı. Burada imkanlar çok kötü. Çalışamıyoruz, yaşadığımız yerler eski ve yıkık, evler soğuk ve kötü. Hırvatistan sınırında benim her şeyimi aldılar, iç çamaşırlarıyla kaldım. Burada hiçbir şey yok, her türlü problem var, en büyük problem ısınma” diyerek yaşadıkları zorluklara değindi.

Bazı yardımseverlerin kendilerine yemek getirdiğine değinen Rahimullah, “Bize yemek getiriyorlar ve Lipa kampına gidin diyorlar. Ama nerede bulunsak insanlar bize nereye gitmek isterseniz gidin derdiler. Ama Bosna devleti bizi burada tutmaya çalışıyor. Biz burada kalmak istemiyoruz, yolumuza devam etmek istiyoruz. Gittiğim her yerde insanlar iyi, insanları seviyoruz, devletler başka bir şey. Buradan bir sürü göçmen geçiyor. Genellikle göçmenler iyi ama yüzlerce göçmenin arasından bir tane kötü çıkınca insanlar göçmenler kötü diyorlar” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ