Bakan Yanık: “Çocuk işçiliği meselesinde utanç duyacağımız tarihe sahip değiliz”
DÜNYA ÇOCUK İŞÇİLİĞİ İLE MÜCADELE GÜNÜ PANELİ AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞININ EV SAHİPLİĞİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ. TOPLANTIYA KATILAN AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANI DERYA YANIK, “ÇOCUK İŞÇİLİĞİ MESELESİ DÜNYANIN HER TARAFINDA TARİH BOYUNCA ÇEŞİTLİ ZAMANLARDA DEĞİŞİK BİÇİMLERDE SORUN OLMUŞTUR. ÜLKEMİZ AÇISINDAN BAKTIĞIMIZDA, BU MESELEDE UTANÇ DUYACAĞIMIZ TARİHE SAHİP DEĞİLİZ” DEDİ.
Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü Paneli Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıya katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Çocuk işçiliği meselesi dünyanın her tarafında tarih boyunca çeşitli zamanlarda değişik biçimlerde sorun olmuştur. Ülkemiz açısından baktığımızda, bu meselede utanç duyacağımız tarihe sahip değiliz” dedi.
12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü Paneli, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Başkentte bulunan Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen toplantıya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve 81 ilin Çocuk Hakları İl Komitelerindeki çocuklar katıldı.
“Sizin de bir şekilde tarafı olduğunuz bir konuyu müzakere ediyor olmak önemli”
Gerçekleştirilen programın öneminden bahseden ve çocukların fikrinin alınmasının önemli olduğunu söyleyen Bakan Yanık, “12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü programımız bizim için önemli. Hem TBMM hem de MEB ile beraber ortak alanımızın konusu. Önümüzdeki süreçte bu çalışmaların devamını sürecek. Ayrıca Meclisimizle beraber, yasama tarafıyla beraber yaptığımız bir çalışma olması bakımından da önemli. Daha önemlisi sizin de bir şekilde tarafı olduğunuz bir konuyu müzakere ediyor olmak önemli” diye konuştu.
Çocuk işçiliğin tarihin her dönemine konu olduğuna dikkat çeken Yanık şunları kaydetti:
“Çocuk işçiliği meselesi dünyanın her tarafında tarih boyunca çeşitli zamanlarda değişik biçimlerde sorun olmuştur. Ülkemiz açısından baktığımızda, bu meselede utanç duyacağımız tarihe sahip değiliz. Meseleleri konuşmak sadede kendi dertlerimize derman olmak bakımından önemli değil. Buradan yola çıkarak özellikle gençler, dünyaya bir ses vermek, model sunma imkanını geliştirebiliriz. Bizim gençliğimizin bu anlamda çok büyük bir potansiyel taşıdığını görüyorum.
Çocuk İşçiliği konusu dünyanın değişik toplumlarında yakıcı meseledir. Bugün sizlerin ve bizlerin zamanında beğendiği bir çizgi film var Heidi. Heidi’nin ayakları neden çıplaktır? Çizgi film, zeki biçimde kurguladığı bir biçimde İsviçre’nin utancına ayna tutmak için ayakları çıplaktır. Yakın zamana 1980’lere kadar yasayla çocukların kiralanması durumu vardı. Borçların ödenebilmesi için varlıklı ailelere kiralanan 4-5 yaşındaki çocukların trajedisine işaret etmek için Heidi’nin ayakları çıplaktır. Biz ise çocuğu önemseyen, çocuğa değer veren bir tarih içerisinden geliyoruz.”
“Sorunu tamamen ortadan kaldıracak sonuçlarını da giderecek politikaları ve hizmetleri hükümetlerimiz olarak sürdürüyoruz”
Türkiye’de çocuk işçilerin tarımda mevsimlik işçi olarak kullanıldığını söyleyen Bakan Yanık, “Sanayi toplumlarında, işgücü ihtiyacıyla ortaya çıkan bir çocuk işçi problemi var. Sanayi toplumlarda madenlerde erken yaşlarda çalışmaya başlayan çocuklar görürüz. Afrika’da altın madenlerinde çalışmaya çalıştırılan çocuklar var. Bizde ise maalesef çocuk işçiliği mevsimlik tarım işçiliği ve hizmet sektöründe karşımızda çıkıyor. Mevsimlik işçilerini bizatihi izleme, hangi şartlarda yaşadıklarını görme imkanım çocuk yaşlarda mümkün oldu. Ülkemizdeki çocuk işçiliği başlıklarını doğru tespit edip bunların sosyal sorunları tespit edip, sorunu tamamen ortadan kaldıracak sonuçlarını da giderecek politikaları ve hizmetleri hükümetlerimiz olarak zaten sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Çocuk işçi olanların kayıplarının ortadan kaldırılması içi somut projeler hayata geçiriyoruz”
Çocuk işçi konusunda çalışmaların devam ettiğini söyleyen Bakan Yanık, “Bizim bakanlığımız sosyal politikalar tarafında çalışmalarını sürdürüyor. Hem çocuk işçiliğinin önlenmesi noktasında farkındalık geliştirilmesi, bununla alakalı diğer paydaşlarla Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yasama tarafında Meclis ve sosyal paydaşlarla Çocuk işçiliğinin olmaması noktasında farkındalık politika oluşturmak, sonra durumunun giderilmesi alakalı neler yapılmalı hangi hizmetler somut olarak hayat geçirilmeli bunların çalışmalarını yapıyoruz. Sonrasında çocuk işçisi olan arkadaşların bu süreçte kayıplarının ortadan kaldırılması bir anlamda tanzim edilmesi somut projeleri hayata geçiriyoruz” diye konuştu.
Bakan Derya Yanık, Bakanlık olarak çocuk işçiliği ile mücadelede temel noktanın çocuğun üstün yararı olduğunu ve çocuğun üstün yararının hukuksal zorunluluk olduğunu söyledi.
“Mobil ekiplerimiz 5 bin 552 okulda birebir öğrencilerle çalışmalar yürüttü”
81 ilde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı mobil ekiplerin risk altındaki çocuklara ulaşarak ihtiyaçları olan destekleri verdiğini söyleyen Bakan Yanık, “Bugüne kadar 515 mobil ekiple çocuklarımıza hem aileleri yanında hem de sokakta ulaşarak onlara uygun olan desteği vermeye çalıştık. Mobil ekiplerimiz 5 bin 552 okulda birebir öğrencilerle çalışmalar yürüttü” ifadelerini kaydetti.
Bakanlık olarak birçok farklı proje ile çocukların yanlarında olduklarını söyleyen Bakan Derya Yanık şöyle devam etti:
“Çocuklar güvende projemiz ile sosyal hizmet modellerimizden yararlanan risk altında değerlendirilen çocuklarımızı ziyaret ediyoruz. Bu ziyaretler kapsamında 65 bin çocuğumuzun bire bir ihtiyacını dinledik. Bu görüşmeler sonrasında çocuklarımızın ve ailelerinin ihtiyaçlarını belirledik. Koruyucu önleyici ve destekleyici tedbirleri aldık, almaya da devam ediyoruz. Çocuk haklarının geliştirilmesi ve uygulanması konusunda için 81 ilde kurduğumuz çocuk hakları il çocuk komiteleri bulunuyor. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz çalışmalardan birisi. İl çocuk komiteleri ile çalışmak bizim için çok önemli.
Çocuk işçiliği ile mücadele konusunda kurumsal yapımızı güçlendirmek ihtiyacını duyduk bununla alakalı ülke genelinde 360 sosyal hizmet merkezlerimizde ailelerimize ve çocuklarımıza hizmet vermeye devam ediyoruz. Sayıları 3 bin 500’ü bulan Aile Sosyal Destek Personelimizle çocuk işçiliği ile özellikle mücadele yürütüyoruz. Çocukların ailelerinin yanında desteklenmesi çalışmaları kapsamında Sosyal Ekonomik Destek (SED) programını önemsiyoruz. SED, ekonomi yoksunluk nedeniyle çocuğunu kurum bakımına bırakacak duruma gelmişse aileye, aile bütünlüğü bozulmaması için devlet olarak desteliyoruz. Çocuklarımız böylece eğitimden ve sosyal hayatından uzak kalmamış oluyor. Bu kapsamda 138 bin 647 çocuğumuza yönelik SED hizmeti sunduk. Ayrıca rehberlik hizmeti de veriliyor.
Aile Eğitim Programımız da bulunuyor. 10 bine yakın kişiye çocuk işçiliği ile mücadele konusunda önemli bilgiler içeren iş hayatı ve hukuku modülünü içeren 2 binden fazla kişiye eğitim verildi. Aile yaşam becerileri gibi birçok konuda da toplam 72 bin kişiye eğitim verdik.
Önümüzdeki süreçte Milli Eğitim Bakanlığı, paydaş bakanlıklarla, sosyal taraflarla da bu tür meselelerde sosyal tarafı olan noktasında ortaya çıkan meselelerin tek bir çözüm biçimi yoktur. Tek bir merci yoktur. Bütün taraflar bir araya gelmeden çözüm mümkün olmaz bazen. Çocuk işçiliği de bunlardan birisi. Bütün herkesin bir araya gelmesi lazım. STK’lar, meslek kuruluşlar gibi bütün taraflarla bir araya gelerek çalışmaları sürdürmek, geliştirmek, eksikleri gidermek her beraber geliştirmek arzusundayız.”